SANAT

Artık eskimiş bir formülleştirmeyle sanat; insanoğlunun yarattığı yapıtlarda güzellik ülküsünün ifadesi biçiminde tanımlanır. Oysa, güzellik ülküsünün sanat için bir zorunluluk olmadığı, çağdaş sanat düşüncesi evreninde bir yeri kalmadığı kesin gibidir. Dolayısıyla sanatı bugün Thomas Munro'nın tanımıyla; doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisi diye nitelemek olanaklıdır. Doyurucu estetik yaşantı oluşturmak ise, mutlaka güzellik etkisi oluşturmak zorunda değildir. Örneğin, ilkel toplumların ya da Azteklerin sanatları, güzel olmaktan uzak olduğu gibi, bunu amaçlamış olduklarını kanıtlayacak bir ipucundan da yoksunuz. Çoğu kez ve çoğu toplumda sanat yapıtının yarattığı estetik yaşantı, korkutma, tiksindirme, irkiltme boyutlarına sahip olabilmektedir. Güzellik kavramının sanatsal düşünce içinde baş köşeye yerleştirilmesi ancak Rönesans'ta ortaya çıkar ve 19. yy'da neredeyse resmi bir sanat ideolojisine dönüşür. Çağdaş sanat anlayışı, güzel sorunsalını tasfiye ettiği gibi, bir tanım çabasını da büyük ölçüde bir yana bırakmıştır. Sorun, daha çok sanatsal yaratma sürecinin ne olduğu biçiminde ortaya konmakta. Bu bakış açısıyla sanatsal üretimin bir dizge değiştirme işlemi olarak nitelenmesi olanaklıdır. Başka bir deyişle sanatsal yaratma gerçekliğin yeniden üretilmesi eyleminden başka birşey değildir. Sanatçı, aslında sanatsal nitelikte olmayan gerçeklikleri seçerek, onları gerçekte yer aldıkları dizgeden başka bir dizge içine yeniden konumlandırmaktadır. En basit örneğiyle, bir Ready Made'in sanatsal nitelikte sayılabilmesi, bu dizge değiştirme ve dolayısıyla da, gerçekliği yeniden üretme sürecinden geçmesi sayesindedir. Sanatçı bu örnekte bir endüstri ürününü binlercesi arasından seçerek, onu, içinde konumlandığı endüstriyel ürünler dizgesinden yalıtmakta ve bu nedenden de sanat dizgesine yerleştirebilmektedir. Ready Made örneğinde neredeyse amacına indirgenmiş olan bu sanatsal yaratma süreci, her tür sanat için, çoğunlukla çok daha karmaşık bir biçimde söz konusudur.

Yorumlar