CAMİ

İslami ibadet yapısı. Mescitten farkı bir mimbere sahip olması ve içinde hutbe okunmasıdır. İlk caminin Hz. Muhammed (sav)'in Medine'de ki evi olduğu ve bu yapının ilerideki cami planlarının prototipi olduğu öne sürülmüştür. Söz konusu yapının bir kıble duvarı boyunca dizilmiş ahşap direklerin taşıdığı basit bir örtü sistemi vardı. Bu yıllarda henüz Kıble yönünün Kudüs olduğu bilinir. Kabe'nin Kıble oluşu Mekke'nin alınışından sonra olmuştur. Mihrap nişi de yine oldukça geç bir dönemde belirir. İlk camilerde böyle bir öge yoktur. (Örneğin Kufa camii)

Mihrapi minber, minare gibi ögelerinin 8. yy'da tamamlanmasından sonra, caminin gelişim çizgisi ülkeler ve toplumlara göre değişen ve oldukça büyük farklılıklar gösteren sürekli bir arayış çabası olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla, kilisenin durağan denebilecek planlanmasına karşın, cami planlaması tarih içinde geniş bir çeşitlilik sunar. Daha 12. yy'da İran cami planlaması dört eyvanlı avlu planlamasını geliştirirken, Kuzeybatı Afrika ve Endülüs Emevi Sanatı bir standart şemaya ulaşmıştı bile. Bu şema mihrap doğrultusu bir nefle vurgulanmış, çok sütunlu bir hol, bir hipostil salondan ibarettir. Buna karşılık Türkiye'de caminin gelişimi neredeyse 19. yy'ın sonuna dek süren bir evrim çizgisidir. Anadolu çok ayaklı şemadan başlayarak Klasik Osmanlı Döneminin sonuna dek, özellikle strüktürün geliştirilmesi sorunuyla ilgilenmiştir. Bu ilgi nedeniyledir ki, sonuçta Edirne Selimiye'de en yetkin örneğini veren merkezi kubbeli yapı geleneği, Türkiye'de dünya mimarlığı açısından büyük bir önem taşıyan bir evrim süreci yaşamıştır.

(BLOGUMA DESTEK OLMAK İÇİN REKLAMLARI ZİYARET EDERSENİZ SEVİNİRİM) 
(I WOULD APPRECIATE IT IF YOU VISIT THE ADS TO SUPPORT)

Yorumlar